1 Nisan 2013 Pazartesi

Hakan Karahan - 19

Kütüphaneye ulaştığımda kapıların kapanmasına sadece beş dakika kalmıştı. Nefes nefeseydim. Uzun zamandır kendi haline bıraktığım siyah saçlarım ansızın bastıran yağmurla şakaklarıma yapışmıştı. Neredeyse üniformam haline gelmiş olan eski deri ceketimden sular süzülüyordu. Yakışıklı güvenlik görevlisi vücuduma tam oturmuş siyah kazağımla yırtık blucinden ibaret giysimi baştan aşağı süzerek afili bir selam çaktı. “Ya bu akşam?” dedi tam yanından geçerken. Aramızdaki tatlı flörtü tekrarlayarak cevapladım “Önce şu liseyi bitir de hele”

Bankodaki otuz beşlik beni görünce tek kaşını kaldırdı “Her zamankinden mi?” dedi çapkınca “Bugün olmaz hayatım” dedim. “Acelem var”

Evet, acelem vardı. Kütüphane beş dakika sonra kapanmak üzereydi ve eğer kapanırsa bütün bir hafta sonunu kitapsız geçirecektim. Hızlıca elimdeki Maeve Binchy kitabını bankoya bıraktım. Yeni Gelenler bölümünden bir kitap kaptım. Kitabın adını son anda bankoda fark ettim: 19 Bir Feramuz Güvenlik Polisiyesi.

Dışarı çıktığımda saat tam 18.00’ı gösteriyordu. Kütüphane şu andan itibaren kapalıydı artık.

Yine yaşlı ama kadınların ayılıp bayıldığı bir cool dedektif abimizin ergen fantezileriyle başbaşayız. İçindeki pilav üstü aikidosal, suyuna reenkarnasyonel, tiridine ferrarimisattımbilgeoldumsal şeyleri filan es geçe geçe iki saatte okuyorsunuz. Hafta sonunun geri kalan 42 saatinde de bira içip müzik dinlemeye bol bol zaman kalıyor. Ben öyle yaptım yani.

Not: İlk üç paragraf kitaptan bir bölüm değil, benim kitabı alma hikâyemin ben de yazdım oldu halidir. Valla billa kütüphanede öyle yakışıklılar yok. Ekmek musaf çarpsın birine göz kırptıysam. Oğlum, babacım, sayın ilgililer… selam ederim :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder